Forex’in Tarihçesi – 2. Bölüm
Zaman
içerisinde borsa oluşmaya başladı. Bu, önceleri şirkete ortak olmakla
başlayan bir süreçti ve hisse olarak satmaya kadar devam etti.
1920′li yıllara gelindiğinde ABD’de, borsada marj kredisi adında yeni bir kredi tipi vardı. Orijinal adı ile “The Margin Loan”.
The Margin
Loan’ın özelliği şuydu, yatırımcılar bir hisse senedine değerinin
%10′unu ödeyerek sahip olabiliyorlardı ve kalan %90′ı için broker’lara
borçlanıyorlardı. Yani 100 dolarlık bir hisseyi 10 dolar ile veya 1000
dolarlık bir hisseyi 100 dolara alabiliyorlardı. Bu olay 1920′li
yıllarda çok popülerdi. Herkes borsada para kazanıyor gibi gözüküyordu.
Fakat bu işin bir handikapı vardı ve o da, parayı her an
isteyebilirlerdi ve yatırımcılar da, 24 saat içinde geri ödemek
zorundaydı. Buna marj çağrısı deniyordu; yani forexte de olan “Margin Call”.
Margin call’dan sonra (alel acele satmaya kalkıştıklarından) borca girerek aldıkları hisseleri satmak zorunda kalıyorlardı.Ve size
bir ön bilgi: Ekim 1929′dan birkaç ay önce, başta ABD merkez bankalarını
zoraki olarak kabul ettirmeyi başaran J.D. Rockerfeller, Bernhard
Barack ve diğer simsarlar borsadan sessizce çekildi ve 24 Ekim 1929′da
marj kredisi vermiş olan New Yorklu finansçılar acele ile paralarını
geri istemeye başladılar.
Bu da borsada inanılmaz büyük bir tasfiye
satışına neden oldu çünkü herkes marj borçlarını ödemek istiyordu. Bu da
bankalara akın başlattı ve sonuç olarak 16.000 (on altı bin)’in
üzerinde banka iflas etti ve aralarında anlaşan uluslar arası bankerler
rakip bankaları ucuza satın almakla kalmadı, aynı zamanda çok büyük
şirketleri de yok parasına satın aldılar. Bu Amerikan tarihinin en büyük
soygunu olmakla birlikte, azıcık ekonomi tarihi bilgisi olan birisinin
de bileceği gibi “Büyük Buhran”a da ön ayak oldu. Aslında bu durumda
Federal Banka, para arzını arttırarak bu ekonomik çöküşe son verebilirdi
ancak hiçbirşey yapmadı ve insanlık tarihinin en büyük buhranına, 1929 krizine ön ayak oldu…